Yok Artık

Yokkk yokkk.
Var artık.
Varla yok arasında bir şey.
Neyse, konuya gireyim en iyisi.
Özlem beni kahvaltıya davet etti evine.
Özlem kim mi?
Arkadaşım olur kendileri.
Çok fakirdi.
Fas fakirdi.
Şimdi “Zengin” oldu.
Ne zaman din ile ilgili bir şey konuşsak, “Ay kızlar öyle demeyin, Allah beni de zenginlikle imtihan ediyor.” der durur.
“Zengin”lerin imtihanı bile havalı valla.
Ballandıra ballandıra anlatınca insanın canını çekiyor.
Muhteşem bir sabah kahvaltı sofrası hazırlamış arkadaşım, krallara layık.
Kocası kral adam doğrusu.
Evlatları var, Rahman bağışlasın, çok ama yaramazlar.
Yardımcısı ne yapsa yemek yediremiyor çocuklara.
Arkadaşım sinirlendi yardımcısına, “Ver bakayım şu tabağı bana.” derken baya bir sertleşti.
“Bana bakın, açın ağzınızı! Bu tabak bitecek, valla sizleri CİMER’e şikayet ederim!” diye şantaj yaptı çocuklara.
Yok artık.
Çocuklar korkudan şapur şupur bitirdiler tabaklarında ne varsa.
Asıl mesele, kocasıyla araları biraz nane molla.
Boşanma faslına geçti geçecekler gibi ama arkadaşım bulmuş bir yolunu, kervanı sürüklüyor arkasından.
“Bana bak, o sekreter bozuntusuyla olan bitenin farkındayım! Seni CİMER’e şikayet ederim, bu yıl Aile yılı, akıllı ol!” demez mi?
Der.
Dedi bile.
Ardından üç numara oğluna son kozunu kullandı:
“Bana bak, uslu dur! Oyuncakları sağa sola atıp durma.”
Merak ettim, üç numara oğluna ne şantaj yapacak diye.
“Ben seni dünyaya ya getirmeyecektim! Sayın büyüğümüz ‘3 çocuk yapın’ dedi, yaptım. Bana bak, rahat dur, bırakırım seni Meclis’in kapısına!”
Yok artık.
Var artık! Ben kulaklarımla duydum.
Bir ara korktum, bana da saracak diye.
“Yok artık, sarmaz.” dedim ama sardı.
“Bana bak, hadi iyisin, bu yıl Emekli Yılı’na layık görüldün.” deyince güldüm.
16 bin ile mi?
Eyvah eyvah, demez olaydım cuma saati.
Özlem tarafından çarpıldım.
“Nankör! Sana da yaranılmıyor.”
Nankör kelimesine alıştım da çok korktum “hain” falan diyecek diye.
Neyse, elinde bir delil yok.
İster misin gizli tanık bulsun?
En iyisi, ben daha fazla hışmına uğramadan kaçayım diye iç geçirirken:
“Ne o, kaçıyor musun? Kaç bakalım, kaç nereye kaçacaksan artık!”
Biraz daha kalırsam, “CİMER’i arayıp çok oturdu vergisi istersin” diye kaçıyorum dedim.
Bu kız böyle değildi önceleri, sonraları çok değişti.
Zengin kocayı bulunca…
Allah onun zenginlikle beni de onunla imtihan ediyor.
İlahiii, beni de azıcık “zenginlikle” imtihan etse.
İzahı olmayan şeylerin mizahı olur.
Ayyy, tam da cuma saatine denk geldi.
Hadi bakalım, herkese hayırlı cumalar.
Rahman imtihanımızı kolay eylesin, kalın sağlıcakla.
M& DEV




