Güçlü Aile Olmadan Güçlü Bir Gelecekten Söz Edemeyiz.

Savunma sanayii tamam… Teknoloji, üretim, ihracat da öyle…
Ama ya nüfus?
Eğer genç kalmazsa, kim üretecek bu gururu?

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda geçtiğimiz gün dikkat çekici bir buluşma vardı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.
Toplantının havası klasik “ekonomi ve sanayi” toplantısı gibiydi ama konuşmalar bambaşka bir yere evrildi.
Çünkü Bakan Göktaş, son dönemde duyduğum en çarpıcı cümleyi kurdu:

“Aile ve dinamik nüfus yapımızı korumak artık savunma sanayii kadar stratejik bir konu.”

Bir bakanın ağzından böyle bir tespit duymak, aslında bir alarm gibi.
Yani mesele sadece silah, tank, teknoloji değil artık insan kaynağının geleceği.

Bursa Aynasında Türkiye’nin Gerçeği

Bursa, Türkiye’nin minyatürüdür.
Üretir, ihraç eder, taş üstüne taş koyar.
Ama Bursa’nın bu üretim gücünün arkasında kim var?
İşte orada tablo değişiyor.

BTSO Başkanı İbrahim Burkay da toplantıda bunu açık açık söyledi:

“2000 yılında nüfusun yarısı 25 yaş altındaydı, bugün yüzde 38’lere düştü.”

Bu, sıradan bir istatistik değil.
Bu rakam, geleceğin fabrikasında, tarlasında, ofisinde daha az genç olacağı anlamına geliyor.
Yani üretim gücümüz, farkında olmadan yaşlanıyor.

Güçlü Aile Olmadan Güçlü Gelecek Olmaz

Burkay’ın konuşmasında bir cümle vardı ki altı çizilmeli:

“Güçlü aile olmadan güçlü bir gelecekten söz edemeyiz.”

Doğru.
Çünkü ekonominin temeli sanayi değil, insan.
O insanın da temeli, aile.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “2025 Aile Yılı” vurgusu da bu yüzden önemli.
Slogan gibi dursa da, aslında bu bir uyarı:
Aile çözülürse, toplumun üretim sanayisi da dağılır.

Aile Stratejik Güç

Bakan Göktaş bu noktada çok açık konuştu,
Kadınların iş gücüne katılımı, kurumsal kreşlerin artması, yaşlı ve engelli bakım merkezlerinin çoğalması…
Yani “sosyal politika” sadece yardım değil, kalkınma stratejisi haline gelmeli.

Bir cümlesi çok dikkat çekiciydi.

“Sosyal refah, üretimle dayanışma el ele gider.”

Basit bir cümle ama çok şey anlatıyor.
Yani sadece üretimle değil, dayanışmayla da büyüyen bir Türkiye hedefi.
Kısacası:

“Refah, sadece ihracatla değil; paylaşmakla da olur.”

Alarm Seviyesi: Nüfus

Bakan Göktaş konuşmasında açık açık söyledi.

“Artık yaşlanan bir nüfusumuz var. Böyle giderse, çalışacak genç kalmayacak.”

Bu, sadece demografik bir bilgi değil.
Bu, ülkenin geleceğiyle ilgili en stratejik cümlelerden biri.
Çünkü savunma sanayii için fabrika kurarsın, teknoloji geliştirirsin,
ama insanı yetiştirmezsen, o üretim de bir noktada durur.

“Dinamik nüfus” kavramı, bugünden yarına alınacak bir karar değil.
O, kültürel bir mesele.
Yani ailede başlıyor, okulda büyüyor, toplumda olgunlaşıyor.

Velhasıl…

Bugün tank üretiyoruz, İHA yapıyoruz, ihracatta rekor kırıyoruz.
Harika.
Ama aynı hızla insan kaynağımızı da beslememiz gerekiyor.

Yani bir yanda savunma sanayii,
öbür yanda “nüfus sanayii.”

Biri toprağı korur,
diğeri toplumu ayakta tutar.

Ve…


Savunma sanayiinin geleceğini de, nüfus sanayiinin işçileri üretecek.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu