Sınırları Aşan Yatak!

Bazı markalar reklamla büyür…
Bazılarıysa işini iyi yaparak.
Bir yatak düşünün…
Rahatlığıyla sizi uyutur,
vizyonuyla bir ülkeyi uyandırır.
Bursa’da başladı her şey.
Bir atölye, bir hedef, bir tutku…
Bugün o tutku,
Almanya’da bir evin başucunda duruyor.
Kosova’da bir otel odasında konuk ağırlıyor.
Fransa’da bir çocuğun uykusunu koruyor.
2012 yılında
Bursa Yeşilova Mahallesi’nde,
sadece 60 metrekarelik mütevazı bir dükkânda yola çıkan Astin Yatak,
bugün
Ovaakça’da kurulan 10 bin metrekarelik modern üretim tesisinde,
yıllık 60 bin adet yatak üretim kapasitesine ulaşmış durumda.

Ama mesele sadece üretim değil.
Asıl mesele vizyon.
Astin Yatak, iç pazarda elde ettiği başarıyı dış pazara da taşımaya karar veriyor.
Ve öyle bir ihracat atağı başlatıyor ki, “Made in Turkey” etiketini Avrupa sokaklarında gururla taşıyor.
Bosna’dan Almanya’ya, Kosova’dan Karadağ’a…
Bugüne kadar 12 farklı ülkeye ürün göndermiş olan Astin Yatak,
Temmuz ayında yaptığı yeni sevkiyatlarla ihracat listesine
Almanya, Bosna Hersek, Kosova, Karadağ ve Sırbistan’ı da ekliyor.
Bunu duyan bazıları şöyle diyor:
“Ne var bunda, herkes bir şeyler satıyor zaten.”
Ama burada mesele sadece bir şey satmak değil.
Burada mesele: Türkiye’nin üretim gücünü, kalite anlayışını, fiyat-performans dengesini dünyanın dört bir yanına duyurmak.

“En iyi kaliteyi, en uygun fiyatla”
Astin Yatak Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Çelek,
net ve sahici konuşuyor:
“Türkiye’de 250’den fazla satış noktamız var. Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve daha birçok ülkede ürünlerimiz rağbet görüyor.”
Yeni hedef ne mi?
İhracatın toplam gelir içindeki payını %10’dan %20’ye çıkarmak.
Ve bunu da öyle hayal satarak değil,
‘Piyano set’ gibi fonksiyonel ürünlerle,
160 ve 180 cm Line setleriyle,
180×200 ölçülerindeki Vita başlıklarla yapıyorlar.

Koltukla olmaz, vizyonla olur.
Astin Yatak sadece konutlara değil,
aynı zamanda otellere, öğrenci yurtlarına, huzurevlerine, öğretmenevlerine, hastanelere ve pansiyonlara da toplu çözüm sunuyor.
Yatak var, baza var, başlık var…
Ama bununla kalmıyor.
Komodin, puf, bebek yatağı, visco yastık, yorgan, ranza…
Ne ararsanız var.
Yani anlayacağınız:
Sadece yatak değil, komple bir yaşam konforu üretiliyor.

Türkiye’nin üreten yüzü
Astin Yatak Almanya’daki Türk vatandaşlarından gelen talepler,
aslında bu işin duygu boyutunu da ortaya koyuyor.
Çünkü bu sadece bir ticaret değil.
Bu, bir bağ kurmak.
Bir ülkeden başka bir ülkeye güven taşımak.
Sözün Özü!
Astin Yatak’ın bu hikâyesi,
“biz de yaparız, biz de satarız” diyenlerin değil,
“biz daha iyisini yaparız, daha uzağa taşırız” diyenlerin hikâyesidir.
Türkiye’nin ihracat gücüne omuz veren her girişim gibi…
Astin Yatak da yoluna emin ve sağlam adımlarla devam ediyor.
Ve bize düşen de şu:
Bu sesi duymak, duyurmak…
Yola çıkanlara bir alkış kadar katkı sunmak.
Çünkü bu ülke,
başaranları konuştuğunda büyüyor ve güzelleşiyor.