Diziler Türk Aile İmajını Zedliyor

İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, günümüz Türk yapımı dizilerindeki aile konusunu değerlendirdi.
Bu yapımlarda aile kavramı çoğunlukla dramatik çatışmalar üzerinden ele alınırken, toksik ilişkiler, ihanet, ensest ve şiddet gibi temalar izleyiciyi etkileyen ana unsurlar arasında yer alıyor. Uzlaşma ve sevgi gibi olumlu unsurların geri planda kalması, aileyi güvenli bir liman olarak görmeyi zorlaştırabilir.
AİLEYİ GÜÇLENDİREN YAPIMLAR ise dikkat çekiyor. Gönül Dağı gibi diziler, sevgi, saygı, fedakârlık ve dayanışma değerlerini ön plana çıkararak pozitif mesajlar veriyor. Bu tür yapımlar, Türk kültürünün özünü yansıtan unsurlar sayesinde hem Türkiye’de hem de izlenen ülkelerde yüksek ilgi görüyor ve reyting potansiyeli taşıyor. Böylece güçlü aile bağlarını işleyen yapımlar, yapımcılar için de önemli bir sınırlama olmaktan çıkıyor.
Türk dizi temsilleri çoğu zaman gerçek hayattan uzak ve dramatize edilmiş biçimde sunuluyor. İhanet, aldatma, gizli sırlar ve yoğun çatışmalar abartılırken, evlilik dışı ilişkiler ya da aile bireyleri arasındaki aşırı nefret gerektiği kadar öne çıkıyor. Bu yaklaşım sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de olumsuz etkiler doğurabilir. İzleyicilerin duygusal dünyasını etkileyen bu içerikler, aile bağlarını zayıflatabilir. Aynı zamanda bazı ülkelerde aile yapısına zarar verdikleri gerekçesiyle eleştirilere ve hatta yasaklama girişimlerine yol açabiliyor. Dolayısıyla dizilerin döviz girdisi ve turizm katkıları kısa vadede olumlu görünse de uzun vadede uluslararası imaj üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Rusya’da Evlenme ve Aile Algısı konusuna değinen uzman; erkek karakterlerin idealize edilmesinin Rus kadın izleyicilerde gerçekçi olmayan beklentiler oluşturabildiğini belirtiyor. Kadınların dizilerdeki “mükemmel” eşlerle kıyaslaması ise hayal kırıklıklarına ve evliliklerin zayıflamasına yol açabiliyor. Türk dizileri yurtdışında sadece aile yapısına değil, kültürel hassasiyetlere zarar verebilecek içerikler nedeniyle de eleştiriliyor. Genç kuşakların aile algısı, izledikleri içeriklerden önemli ölçüde etkilenebiliyor. Araştırmalar, olumsuz karakterlerin etkisiyle gençlerin sağlıksız davranışları model alabileceğini gösteriyor. Ergenler, evde sağlıklı rol modelleri bulamadıklarında dizilerdeki karakterleri taklit edebiliyor ve bu durum aile içi değerler ile ilişkilere yönelik yanlış algılar yaratabiliyor. Doyurucu olmayan tutkulu aşk hikâyeleri ve intikam temaları ise genç izleyicilerin gerçek ilişkilerle karşılaştırma yaparak hayal kırıklığı yaşamalarına neden olabiliyor.
AİLEYİ DESTEKLEYİCİ YAPIMLAR ise toplumsal değerleri ve sağlıklı aile ilişkilerini öne çıkaran bir yaklaşım benimsiyor. Sevgi, saygı, güven ve dayanışma gibi temel değerlerin vurgulandığı, şiddet ve olumsuz ilişki biçimlerinden kaçınılan yapımların sayısı artırılmalı ve denetim süreçlerinde sosyologlar da yer almalı.