Eurofighter Masada, Ortaklık Yükselişte: İstanbul’da Kritik Görüşme

Yeni bir çağın eşiğindeyiz.

Artık mesele sadece savunma değil.
Artık mesele sadece “iş birliği” değil.
Artık mesele: “Kiminle yola çıktığın” meselesi.

Ve Türkiye…
Bu konuda giderek daha stratejik, daha akıllı, daha kararlı adımlar atıyor.

Geçtiğimiz gün İstanbul’da düzenlenen 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, sadece bir vitrin değildi.
Bir irade beyanıydı.
Bir yön tayiniydi.
Ve evet: Bir ortaklık testi gibiydi.

Savunma Bakanları yan yana geldi…

Biri Türkiye’den.
Biri Birleşik Krallık’tan.
Aynı karede durdular.
Aynı cümleleri kurdular.
Aynı hedefe işaret ettiler:

“Türkiye–Birleşik Krallık ortaklığı güçlüdür, gelişmektedir ve derinleşecektir.”

Neden önemli?

Çünkü bu sadece bir “savunma diyalogu” değil.
Bu bir stratejik yakınlaşma.
Ve bu yakınlaşmanın adı: Eurofighter Typhoon.

Ne oldu Typhoon cephesinde?

Efendim…
Taraflar, kayda değer ilerleme sağladık diyor.

Mutabakat Zaptı imzalanmış.
Yani?
Yani olay artık “lafla peynir gemisi yürütme” aşamasını geçmiş.
Ciddi, yazılı, resmi bir iş birliği söz konusu.

Türkiye’nin Typhoon topluluğuna katılması yönünde somut adımlar atılmış.

Bu ne demek?

Bu demek oluyor ki…
Türkiye, yüksek teknolojiye dayalı, gelişmiş muharip hava unsurlarını filosuna katmaya hazırlanıyor.
Caydırıcılık artıyor.
Sınır güvenliği güçleniyor.
Yerli projelerle entegrasyon sağlanıyor.

İngiltere ne kazanacak?

İngiltere için bu ortaklık:

Türkiye gibi bölgesel bir güçle yakınlaşma,

Orta Doğu’da daha dengeli bir etki alanı,

Ve Türk savunma sanayiinin dinamizmiyle birleşen ticari ve teknolojik fırsatlar anlamına geliyor.

Kısaca:
Win – Win.
Hem Türkiye kazanıyor.
Hem İngiltere.

Bir not düşelim:

Bu tarz anlaşmalar sadece silah alım satımı değildir.
Bu işler, jeopolitik pozisyon belirleme işidir.
Kimin yanında yürüdüğün, kimle masaya oturduğun, gelecekte nerede duracağını belirler.

Ve Türkiye, bu masa başı kararlarla dünya siyasetinde sesini yükseltmeye devam ediyor.

Sonuç olarak…

Bu iş birliği:

Sadece bir uçak projesi değil,

Sadece bir savunma hamlesi de değil,

Aynı zamanda geleceğin inşasına ortak olma hamlesi.

Ve Türkiye…
Bu oyunda yalnızca figüran değil, başrolde.

Yani?

Türkiye artık sadece bölgesel bir güç değil.
Türkiye artık küresel bir güç.
Ve bu güç ortaklıkları, geleceği Türkiye’nin imzasıyla şekillendiriyor.

Ve son olarak…

Bir ülkenin gücü, sahip olduğu silahlarla değil…
Kurabildiği sağlam ortaklıklarla ölçülür.

İşte o yüzden…

Eurofighter’la başlayan bu iş birliği, Türkiye’nin gökyüzündeki yükselişinin sadece başlangıcı olabilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu