Kızılay’dan Altın Kan Operasyonu
Rh Null Kan Grubu ile Doğuma Yaklaşan Hamilelikte Yaşananlar
Gaziantep kentinde yaşayan Naide Soylu’nun üçüncü gebeliğinde, dünyanın en nadir Rh Null kan grubuna sahip olduğu tespit edildi. Bu durum, anne ve bebeğin sağlığı açısından kritik bir risk oluşturdu ve önceden hazırlık gerektirdi. Doğum öncesi süreçte kan ihtiyacı doğunca, Türk Kızılay harekete geçti. İspanya’dan alınan özel koşullarda saklanmış üç ünite kan, ısı kontrollü taşıma ile Türkiye’ye ulaştırıldı.
Nadir kan grubuyla gebelikte karşılaşılan zorluklar Tek doz veya birkaç üniteyle dahi uyum sağlanamayan Rh Null kan grubu için, ailenin yakın kanlarıyla uyum bulunamadı ve süreç ileri tetkikler gerektirdi. Gaziantep Üniversitesi ve ABD’den gelen sonuçlar Rh Null kan grubunu doğruladı. Bu bilgi, doğum için gerekli hazırlıkların hızlandırılmasına olanak tanıdı.
İspanya’dan getirilen özel kan Doğum yaklaştığında, Gaziantep Üniversitesi’nin talebi üzerine Kızılay harekete geçti. İspanya’da bulunan iki ünite dondurulmuş Rh Null kanı ile birlikte, güvenli taşımacılık koşulları altında önce İstanbul’a, ardından Gaziantep’e ulaştırıldı. Ünitelerin çözüldükten sonra 72 saat içinde kullanılması gerektiği için süreç dikkatle planlandı. Sonuçta anne sağlıklı doğumunu gerçekleştirdi ve bebek dünyaya geldi. Bu operasyon, Türkiye’nin bu alanda uluslararası bir örnek olarak kayda geçmesini sağladı.
Sağlık uzmanlarının değerlendirmesi Doğum öncesi riskler olduğunda hızlı ve koordineli müdahale hayati önem taşıdı. Uzmanlar, Rh Null gibi nadir kan gruplarında bile güvenli transfizyon için güvenilir tedarik zincirinin ve uluslararası iş birliğinin kritik olduğunun altını çizdi. Kızılay yetkilileri, hızlı ve etkili müdahale sayesinde hem anne hem bebek için güvenli bir sonuç elde edildiğini belirtti.
Uluslararası iş birliğinin rolü Kızılay Kan Hizmetleri ve uluslararası sağlık kuruluşları arasındaki iletişim, nadir kan türlerine sahip bağışçıların bulunması ve dondurulmuş kan bileşenlerinin güvenli şekilde çözülmesiyle doğum öncesi risklerin azaltılmasına katkı sağladı. Ulusal ve uluslararası düzeyde gösterilen koordineli çaba, benzer durumlarda örnek alınacak bir model olarak gösterildi.
