Bir Köyü Yaşatan İrade

Sevgili okurlarım…

Bugün size Bursa’nın bir köşesinden, bir köyden, o köyün derdinden ve derdiyle dertlenen bir muhtarından söz edeceğim.

Ama önce küçük bir hikaye.

Avdancık’ın yamaçlarında yaşlıların anlattığı bir rivayet vardır. Derler ki; yıllar önce bu dağların arasına ilk yerleşenler, Uludağ’dan esen rüzgarın serinliğine vurulmuş. “Burası yazın bile nefes aldırır” deyip çadırlarını kurmuşlar. Sonra çadırlar ev olmuş, evler sokak… İncir fidanları toprağa tutunmuş, zeytin ağaçları kök salmış.

O gün bugündür Avdancık, dağın serinliğini ve toprağın bereketini yan yana taşıyan bir yer olarak kalmış.

Şimdi gelelim bugüne.

Avdancık… Resmiyette “mahalle” diyorlar.

Hani şu Büyükşehir Yasası’yla köylerin çoğunu mahalleye çevirdiler ya…

Ben hala “köy” demeyi seviyorum. Çünkü burası ruhu olan bir köy.

Osmangazi’nin Demirtaş sırtlarında, Uludağ’a karşı, dağların arasına yaslanmış bir yer.

Yazın şehir cayır cayır yanarken Avdancık’ta insan serin bir nefes buluyor.

Bu köyün toprağı bereketli.

Öyle böyle değil.

İncir var… Armut var… Zeytin var… Erik var… Üzümü var…

Her mevsim bir başka ürün, her ürün bir başka emek.

Ama bir ürün var ki Avdancık’ı Avdancık yapan:

Siyah incir.

Öyle meşhur ki…

Ünü sınırları aşıyor, festivali yapılıyor, insanlar köye akın ediyor.

Şenlik kuruluyor, yarışma yapılıyor, incir konuşuluyor.

Avdancık, üretimiyle Bursa’ya da memlekete de katkı veren bir köy.

Peki bu köyü anlatma sebebim ne?

Muhtar.

Ahmet Toparlak.

Bakın açık söyleyeyim…

Ben bugüne kadar muhtarlar hakkında yazı yazmadım.

Ama bu isim bildik bir muhtar değil.

Ben kendisini yakından tanırım.

Ve şuna gözümle şahidim:

Bu adam muhtarlığı bir “evrak işi” sananlardan değil.

Tam tersine…

Muhtarlığı adeta bir belediye başkanlığı gibi görüyor.

Köyün sorununu kendi sorunu biliyor.

Ne yapıyor?

Sahada. Sürekli sahada.

Yetmiyor…

İlçe belediyesi Osmangazi’nin kapısından ayrılmıyor.

Yetmiyor…

Bursa Büyükşehir’in kapısını çalıyor.

Yetmiyor…

Köyle ilgili hangi kurum varsa, gidip görüşüyor.

Çözüm peşinde koşuyor.

Sonuç alamazsa ne yapar?

Vallahi Ankara’ya da çıkarma yapar.

O potansiyel var.

Ama işin güzel tarafı ne biliyor musunuz?

Gittiği yerlerden “olmaz” cevabı almıyor.

Çünkü mantıklı taleplerle gidiyor.

Çözülebilir işlerin peşinde.

Kurumlar da “bu muhtar haklı” deyip yardımcı olmaya çalışıyor.

Hasat zamanı köylünün ürünü soğuk depoya mı girecek?

Ahmet Toparlak orada.

Ürün alımı mı yapılacak?

Ahmet Toparlak takipte.

Tarım, hayvancılık, ilaçlama, bakım, hastalık…

Köyde ne varsa hepsiyle ilgileniyor.

Yani özetle:

“Bu benim işim değil” cümlesi onun sözlüğünde yok.

Gelelim köyün en büyük meselesine.

Doğal gaz.

Köyün tam ortasından doğal gaz ana hattı geçiyor.

Ama köy eve doğal gaz alamıyor.

Düşünsenize…

Hat burnunun ucunda…

Ama ocakta tüp, sobada odun.

Muhtar Toparlak bu işe geçen yıldan beri asılmış durumda.

“Bu köye doğal gaz gelecek” diye adeta ant içmiş.

Ve haksız da değil.

Hat buradan geçiyorsa, bu köy de bu nimetten faydalanmalı.

Yetkililerle görüşmüş, olumlu dönüşler almış.

İnşallah en yakın zamanda bu sorun da çözülür.

Avdancık’ın bir başka güzelliği daha var.

Tam bir köy kültürü.

Merkezde köy kahvesi…

Akşam hasat biter…

Erkekler kahvede soluğu alır.

Çınar gölgesi, sohbet, anı…

Öyle sonradan “şehirleşip bozulan” yerlerden değil.

Köy köy gibi.

İnsan insan gibi.

Misafirperverlik desen, zaten kitaplık.

Yabancı biri gelse hemen fark edilir…

Ama fark edilince dışlanmaz.

Aksine çay ikram edilir, hal hatır sorulur.

Bu incelik kaybolmasın diye bu köylere sahip çıkmak şart.

Bir de mesire alanı var köyde.

Yaz sıcağında şehirden kaçanların nefes aldığı yer.

Piknik kuruluyor, akşam geç saate kadar oturuluyor.

Ve o manzara…

Köyün tepesinden Bursa’ya bakışı var ya…

Gündüzü başka güzel, akşamı başka güzel.

Şimdi tekrar muhtara döneyim.

Köyün sokaklarında kepçenin girmediği yer yok desem abartmış olmam.

Tarla yolları hasat zamanı bozuldu mu?

Osmangazi Belediyesinden destek alıp hızlıca çözdürüyor.

Yani iş takip ediyor.

İş bitiriyor.

Her köye böyle muhtar lazım.

Buradan iki çağrım var:

Birincisi Bursa Gaz yetkililerine:

Avdancık’ın doğal gaz sorununu artık bitirin.

Ana hat köyün içinden geçiyor.

Bu köy de nasiplensin.

İkincisi İl Milli Eğitim’e:

Köyün ortasında bahçeli güzel bir okul var.

Lojmanı bile var.

Ama okul atıl durumda.

Çocuklar taşımalı sistemle çevre köylere gidiyor.

O sistemde de aksaklıklar var.

Çoğu zaman aileler kendi araçlarıyla çocuk taşıyor.

Zahmet, masraf, zaman kaybı…

En önemlisi de çocukların yolda yorulması.

Buraya kadar tablo buysa…

Şimdi işin sevindirici kısmı geliyor.

Muhtar Ahmet Toparlak, bu okul meselesini de bırakmamış.

Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurmuş.

Başvurusu olumlu sonuçlanmış.

Okul alanı, Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından muhtarlığa tahsis edilmiş.

Ardından okul yeri tadilat görerek, ayağa kaldırılacak.

Ve artık köy halkının sosyal ve kültürel etkinliklerine hizmet eden bir mekana dönüştürülecek.

Hem de öyle kafadan değil…

Bursa Valiliği onayıyla bir protokol imzalanarak bu iş resmileştirilmiş.

Bakın bu…

Küçük gibi görünen ama köy adına kocaman bir başarı.

Çünkü bir bina kurtarmak değil bu.

Köyün ortasında hayatın yeniden toplanacağı bir yer açmak.

Ve ileriki süreçte de kültürel sosyal etkinliklerinin yanı sıra mutlaka bir derslikte olsa okulda yer açılmalı ve bu çocukların kendi köylerindeki okulda eğitimlerine başlatılması şart.

Toparlayacağım.

Köylü muhtardan memnun.

Muhtar elinden gelenin fazlasını yapıyor.

Ama iki büyük sorun hala masada:

1) Doğal gaz
2) Köy okulunun yeniden faaliyete geçmesi

İlçe belediyesi Osmangazi ve Bursa Büyükşehir kendi alanlarında destek oluyor.

Onlara da teşekkür etmek gerekir.

Şimdi sıra ilgili kurumlarda.

Avdancık bunu hak ediyor.

Çünkü Avdancık sadece bir yer değil…

Bereketin, serinliğin, emeğin ve köy kalmanın ısrarının adı.

Avdancık için hem doğal gazın gelmesi, hem de okulun yeniden hayata dönmesi…
İkisi de dönüp dolaşıp aynı yere varıyor:
Köyde yaşamın güçlenmesine.

Sevgili okurlarım,
bazen bir köyü ayakta tutan şey yalnızca yol, su, gaz değildir.
Bazen asıl mesele, o köyün derdiyle dertlenen birinin çıkmasıdır.

Avdancık’ta o irade var.
O sahipleniş var.
Ve bunun bir adı var:

Muhtar Ahmet Toparlak.

Köyün sesi olmuş, köyün yükünü omuzlamış.
Bugün görünen küçük adımların yarın koca bir hayata dönüşmesi, işte bu yüzden mümkün.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu