Bozbey’in “Kirletenleri İfşa Edeceğim” Sözü: Kararlı Bir Çevre Mücadelesi
Geçen hafta gerçekleşen basın toplantısı sonrası birçok meslektaşım, toplantıyı farklı açılardan ele alarak köşelerinde yorumladılar.
Ben ise bu toplantıda dikkatimi çeken, önem verdiğim farklı bir konuyu ele almak ve kendi yorumlarımı paylaşmak istedim.
Toplantıda geniş bir çerçevede anlatılan diğer konuları, haber bültenlerinde detaylı bir şekilde takip edebilirsiniz. Ancak benim üzerinde durmak istediğim nokta, çevre kirliliğiyle mücadele konusunda yapılan cesur açıklamalar ve verilen kararlardır.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in, “2025’te kirletenleri tek tek açıklayacağım” çıkışı, yalnızca bir uyarı değil, aynı zamanda bir taahhüt niteliği taşıyor. Bu sözlerin, sadece Bursa için değil, tüm Türkiye için örnek teşkil edebilecek kadar önemli olduğunu düşünüyorum.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, çevre kirliliği konusunda verdiği mesajlarla dikkat çekiyor. Görevdeki ilk 9 ayını değerlendirirken yaptığı açıklamalar, hem Bursa’daki sanayi tesislerini hem de kamuoyunu derinden etkiledi. “2025’te kirletenleri tek tek açıklayacağım” ifadesiyle, çevre kirliliğine karşı kararlı bir duruş sergiledi.
Yılın son günlerinde bu süreçte yaptıkları çalışmaları anlatmak için yoğun bir katılımla gerçekleşen toplantıda basın mensupları ile bir araya geldi.
Bozbey, uzunca bir zaman dilimi ayırarak çalışmaları anlattı.
Bursa’nın çevre sorunlarına dikkat çeken Bozbey, sanayi tesislerine yönelik açık bir uyarıda bulundu. “Kirletenler belli, yerleri belli” sözleriyle, elindeki somut verilere işaret etti.
Bu açıklama, çevreyi koruma adına yalnızca bir uyarı değil, aynı zamanda sorumluluk taşıyan bir taahhüt olarak görülüyor. Özellikle kış aylarında artan hava kirliliği ve sanayi tesislerinin filtre sistemlerini çalıştırmaması, Bursa halkı için ciddi bir problem olmaya devam ediyor.
Bozbey’in, 2025 yılında çevreyi kirleten firmaların isimlerini açıklama kararı, sıradan bir söylem olmanın ötesinde, yerel yönetim ve sanayiciler arasındaki dengeleri değiştirebilecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Böyle bir ifşa planı, yalnızca çevre bilincini artırmakla kalmayabilir, aynı zamanda Bursa’daki ekonomik ve sosyal yapıyı da olumlu yönde etkileyebilir.
Bozbey, yalnızca açıklamalar yapmakla kalmadı, somut adımlar da attı. İsim vermesede, Orhaneli Termik Santrali’nin mühürlenmesi, çevre koruma adına önemli bir gelişme olarak kayda geçti.
Bu hamle, çevre mücadelesinin yalnızca sözde kalmayıp uygulamaya geçeceğinin de bir göstergesi.
Sanayi kentlerinde, ekonomik aktörlerle karşı karşıya gelmek kolay bir tercih değil. Ancak Bozbey, Bursa halkının temiz hava ve su talebine doğrudan cevap veriyor.
Bu mücadelede yalnız kalma riski taşısa da, kamuoyunun desteği Bozbey için güçlü bir dayanak olabilir.
Bozbey’in bu kararlı tavrı, Bursa’da çevre bilincini artıracak ve gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir şehir hedefini destekleyecek gibi görünüyor.
2025’teki ifşa süreci, yalnızca Bursa için değil, tüm Türkiye’deki çevre mücadeleleri için örnek teşkil edebilir.
Bu sürecin başarıyla yürütülmesi, Bozbey’i yalnızca bir belediye başkanı olarak değil, aynı zamanda çevre savunucusu olarak da tarih sahnesine taşıyabilir.
Çevre kirliliğiyle mücadele, bireylerin, yerel yönetimlerin ve sanayi kuruluşlarının ortak sorumluluğudur.
