COVID-19’de Yeni Tehlike: Frankenstein Varyantı

İSTANBUL (İGFA) – Frankenstein Varyantı, birden fazla Covid-19 alt varyantının birleşimiyle oluşan hibrit bir tür olarak tanımlanır. Bu yapı, bağışıklık sistemini yanıltabilen ve mevcut bağışıklığı kısmen aşabilen özellikler taşıyabilir. Uzmanlar, varyantın adının farklı mutasyonları bir araya getirmesinden dolayı halk arasında bu şekilde adlandırıldığını belirtirler.
BELİRTİLER Klasik COVID-19 semptomlarından farklı olarak, boğaz ağrısı, burun akıntısı, baş ağrısı ve yorgunluk en sık görülen işaretler arasındadır. Bazı vakalarda tat ve koku duyusu kaybı daha az görülürken, mide bulantısı ve sindirim sistemi problemleri de ökene çıkabilir. Korunma açısından toplu taşıma ve kapalı alanlarda maske kullanımı yeniden gündeme gelebilir; el hijyenine özen göstermek ve hastalık belirtileri olduğu durumda kalabalıktan uzak durmak bulaş zincirini kırmada kritik rol oynar. Uzmanlar ayrıca kış aylarında maske ve hijyenin grip, RSV ve diğer solunum yolu hastalıklarına karşı da koruyucu olduğunu vurgularlar.
Türkiye’deki durum Fransız varyantı gibi globally konuşulan bu varyantın ülkede görüldüğü belirtilmektedir. Sağlık otoriteleri gelişmeleri yakından izlerken toplumun bilinçli davranması ve kişisel korunma önlemlerini alması gerektiğini ifade eder. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji hekimi Dr. Deniz Dazkır, hafif grip benzeri semptomlar ya da sadece halsizlik yaşayan kişilerde test yapılmazsa COVID-19 olasılığının atlandığını belirterek bulaşma riskini işaret eder. Bağışıklığı zayıf olan kişiler, yaşlılar ve kronik hastalıkları bulunan bireyler bu varyanttan daha fazla etkilenebilir. Dr. Dazkır, “Risk gruplarında ağır seyir ihtimali daha yüksek olduğu için maske ve hijyen kurallarına dikkat etmek büyük önem taşır” dedi.
Varyantın mevcut aşıların koruyuculuğunu kısmen aşabildiği belirtilse de aşılar hâlâ ciddi hastalık ve ölümü önlemede önemli bir rol oynar. Uzmanlar, aşıların tamamen etkisiz olduğu düşüncesinin yanlış olduğunu ve güncellenmiş aşıların varyant üzerinde daha güçlü koruma sağladığını ifade ederler. Aşılama sürdürülmeli, maske takılması, hijyen ve sosyal mesafe kurallarına dikkat edilmeli ve güncel aşılar edinilmelidir.