Gurur Duymak Serbesttir!

Sağlık alanındaki başarı hikâyeleri vardır, bir de Medicabil Sağlık Grubu’nun başarı hikâyeleri…
Onlar her defasında “bu kadar da olur mu” dedirten işlere imza atıyorlar.
Bursa’dan çıkan bir marka, artık sadece bir şehir değil, bir ülke gururu.
Bugün anlatacağım hikâye de onlardan biri.
Teknolojinin insanla, bilimin vicdanla buluştuğu bir hikâye…
Medicabil Sağlık Grubu adını artık sadece Bursa’nın değil, ülkenin de hafızasına kazıyan bir isim Bursa’da yine bir ilki gerçekleştirdi.
Bir ilki daha…
Ve ben bu satırları yazarken, insanlık ile teknolojinin bir araya geldiği o anı, o heyecanı, o umut dolu bakışları düşünmeden edemiyorum.
Bugün konuştuğumuz şey, sıradan bir cihaz tanıtımı değil.
Dünyanın düşünce gücüyle çalışan giyilebilir cybernicx robotu sistemi…

Sadece bir teknoloji değil; yaralanmış, eksilmiş bir hayatı yeniden tamamlama ihtimali.
İnme, Multiple Skleroz, Parkinson, Serebral Palsi, omurilik yaralanmaları, sporcu yaralanmaları…
Bu kelimelerin arkasında öyküler, bekleyişler, yarım kalmış küçük sevinçler var.
İşte bu yazılım teknolojisi, o eksik parçaları tamamlamaya aday.
Bir kurumun başarısı yalnızca aldığı ödüllerle ölçülmez.
Geçtiğimiz süreçte Medicabil, Kaizen Ödülü Türkiye birinciliği ile başlayan başarı serisini
“Yılın Başarılı Sağlık Girişimcisi” ödülüyle taçlandırdı ve vizyonerliği sayesinde yeni ödüllerde almaya hak kazandı
Bugün ise bunlara bir yenisi daha eklendi
Sıralamak gerekirse, bu ödüller şunlar
Dünya Teknoloji Ödülü
Japonya Yenilikçi Ödülü
21. Yüzyıl Buluş Ödülü
Japonya Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Ödülü
Japonya İmparatoru’ndan Mor Kurdeleli Onur Madalyası
Her bir ödül, sadece teknolojinin değil emeğin, disiplinin ve vizyonun birer nişanesi
Medicabil’in her adımı, yenilik, kalite ve insan sevgisiyle parlayan sağlık elçilerini ön plana çıkarıyor
Bunlar, yalnızca teknolojinin değil, emeğin, disiplinin, vizyonun da nişaneleri.
Ve işin en güzel tarafı şu,
Bu teknoloji, uzak bir laboratuvarın raflarında tozlanmıyor.
Medicabil, bu teknolojiyi Bursa’ya, hekimlerin, cerrahların, rehabilitasyon uzmanlarının kullanımına sundu.

Nasıl mı?
Uygulamalı tanıtımlarla, doktorların bizzat deneyimleyebileceği bir programla.
Cyber Robotic Center’ın kurucusu Uzm. Dr. Mehmet Akdemir, sistemi anlattı,
beyin cerrahları, nörologlar, fizik tedavi uzmanları, ortopedistler farklı hastanelerden gelen meslektaşlar deneyimledi, dokundu, sordu, düşündü.
Bunu yapabilmek cesaret ister.
Kaynak, insan kaynağı, vizyon, bir araya gelmiş bir ekip ister.
Ve Medicabil’in arkasında, Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen gibi bir vizyoner ile eğitimli, disiplinli bir ekip var.
Bu ekip, yalnızca kurumsal büyüme peşinde koşmuyor; sağlık hizmetlerinin niteliğini yükseltmeyi, yeni uygulamalarla hastaya dokunmayı hedefliyor.

Şu soruyu sormadan geçmeyeyim.
Sağlıkta ilerleme niçin bazen bizde gecikiyor?
Neden bazı yenilikler uzak coğrafyalarda adeta bir mucize gibi karşılanıyor da, yakınımızdaki kurumlar tarafından hızla benimsenip uygulamaya konamıyor?
Aslında Medicabil’in bugün yaptığı iş, bu sorunun cevabının bir parçası.
Yeniye açık olan, kaynak ve insanı doğru yönlendirebilen kurumlar, örnek olabiliyor, yayılabiliyor, ve etkileyebiliyor.
Teknolojinin insanla buluştuğu nokta her zaman etkileyicidir ama aynı zamanda hassasiyet de gerektirir.
Çünkü,
Burada hedef, sadece hareket ettirmek değil, özgürlüğü, mahremiyeti, insan onurunu koruyarak yaşama dokunmak.
Bu noktada, eğitilmiş hekimlerin, multidisipliner ekiplerin varlığı hayati önem taşıyor.
Medicabil’in gerçekleştirdiği sistem, işte bu çok disiplinli yaklaşımın somut örneği.

Bir başka önemli husus ta, bilimsel yeniliklerin kamuoyuna aktarılması.
Sadece teknik sunumlar yapmak yetmez, bunları doğru anlatmak, hastalara ve yakınlarına umut verirken beklentiyi gerçekçi tutmak da gerekir.
Medicabil’in bu süreci sadece teknokratik bir gösteriye dönüştürmeden, hekimlerle iç içe bir tanıtım yapması, doğru bir yaklaşım.
Ve elbette,
Bursa için bir gurur hikâyesi bu.
Sadece sağlık turizmi ya da bölgesel bir iddia değil, ülke genelinde örnek olacak bir sağlık grubu olma iddiası.
Bu iddia, desteklenirse, çoğalır ve başka kurumlar da örnek alır.
İşte o zaman şehirler değil, toplum kazanır.

Velhasıl,
Söylediklerimin özeti şu,
Medicabil Sağlık Grubu’nun yaptığı, cesaret, vizyon ve insan odaklı teknolojiyi bir araya getirme cesaretidir.
Bu cesaret, hekimlerin, mühendislerin, yöneticilerin ortak emeğiyle anlam kazanıyor.
Ve en önemlisi, bunun meyvelerini en başta hastalar toplayacak.
Benim temennim şu.
Bu tür adımlar, yalnızca ödül listelerini zenginleştirmesin.
Her yeni proje, gerçek hastaların hayatlarında somut iyileşmeler yaratsın, Bursa’dan başlayarak, ülke çapında bir yaygınlaşma kazansın.
Çünkü sağlıkta ilerleme, paylaştıkça büyür.
Ve son bir not…
Bu başarı öykülerini yazarken, Gurur Duymak Serbesttir.
Gurur duymak, övünmek değil, daha fazlasını yapmak için motive olmaktır.
Medicabil’in bugünkü adımı, bu motivasyonun vücut bulmuş hali.
Kim bilir, belki yarın bir hastanın düşüncesiyle hareket eden bir uzvu, bir annenin, bir babanın, bir çocuğun eline hayatı yeniden verir.
O gün geldiğinde, hep birlikte “İyi ki var” deriz.
Medicabil, Sağlıkta Cesaretin, Bilimde Umudun Adı Olsun.