2026 Asgari Ücret Masasında İşçi Tarafı Olmayacak: Web İçin Özgün Başlık

Asgari ücretin belirlenmesi sürecinde kamunun ve hükümetin rolünün fazlasıyla belirleyici olduğu görüşünü paylaşan Arslan, mevcut yapının işçilerin aleyhine işlediğini savundu. TÜİK verilerinin dikkate alındığı bu süreçte hükümetin inisiyatifinin yoğun olduğuna dikkat çekti; özel sektörde belirleyici olan tarafların ise işçiler ve işverenler olduğunda daha adil bir sonuç elde edilebileceğini belirtti. Almanya örneğindeki tarafsız hakem sistemi ile benzer bir yapı talep eden Arslan, hükümetin bu sürece müdahalesini eleştirdi. “Kamuda asgari ücretli çalışan sayısının istisna olduğunu” söyleyen Arslan, asgari ücretin belirlenmesinin özel sektörü ilgilendirdiğini vurguladı ve hükümetin faturayı ödediğini dile getirdi.
– Masada sadece işçi ve işverenler olmalı ifadeleriyle devam eden görüşlerinde, işçi konfederasyonlarının temsil oranlarına göre bir üyelik dengesi ve bir genel sekreterliğin olması gerektiğini vurguladı. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 12 ay boyunca çalışabilir bir yapıda olması gerektiğini söyleyerek, mevcut kurulun karar alma süreçleri açısından sağlıklı olmadığını belirtti. Hükümetin sorumluluğunu azaltacak, sosyal tarafların taleplerini dikkate alarak komisyonu daha demokratik ve katılımcı bir yapıya kavuşturmanın şart olduğunu ifade etti. Sonuç olarak, tarafların uzlaşıya varamadığı durumda hakemlik rolünün arkasına sığınmamanın gerekliliğini ifade etti: İşçiler ve işverenler ortak karar almalı; aksi halde hükümetin belirlediği asgari ücretin çatışmalara yol açacağını savundu.
– Bu durum işçiler için kayıp, hükümet için sorumluluk Arslan, TÜRK-İŞ’in 2026 için geçerli olacak asgari ücret belirleme sürecine katılmama kararını hatırlatarak bu durumun kaosa yol açabileceğini belirtti. Türk-İş ile yaptığı görüşmelerde katılımın olmayacağını netleştirdiklerini ve bunun işçiler ile hükümetin aleyhine bir sonuç doğuracağını söyledi. Bu senaryoda TİSK’in ön planda olacağını, hükümetin ise “belirli şartlarda kabul” yönünde tavır alacağını ifade etti. Arslan’a göre bu yöntem, işçiler için büyük bir kayıp ve hükümet için ciddi bir sorumluluk taşımaktadır. Masada işçi tarafının olmaması durumunda doğabilecek kaosun önüne geçilememesi endişesini paylaştı.