Cehennem Bekçileri

Ellerim gitmiyor artık yazmaya.
Söyler misiniz bana?
Hangi birisini yazayım?
Parmaklarım kilitlendi.
Kalemim titredi.
Mürekkebim tükendi.
Vicdanım inledi.
Kalbim kırıldı.
Canım acıdı.
İzmir’de denize girdiği gerekçesiyle “Ares” adlı sevimli can “köpek” barınağa kapatılıyor ve
kanlı ishal (Parvovirüs) nedeniyle hayatını kaybediyor.
Balıkesir’de Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) gelen şikâyetin ardından
kümese kapatılan 30 kazdan sekizi ‘sıcaktan ve stresten’ öldü.
Her sabah sürü halinde denize inen, mahallede ilgi odağı olan kazlara,
şeytanın biri çıkıyor CİMER’i arıyor ve şikâyetler üzerine olanlar oluyor.
Kümes hapsi alan güzel kazların sekizinin sıcak ve strese dayanamayıp ölmesi… Ne kötü, değil mi?
Nasıl böyle, iyi mi?
Şikâyet!
Her kim bu şikâyetleri yaptıysa vah sana!
Size
Vah ki ne vah!
Kafalarına kürekle vura vura öldürdünüz!
Zehirlediniz!
Ya soruyorum sizlere:
Sizler Allah’tan hiç korkmaz mısınız!
Allah’ın sessiz kulları sizleri orada bekleyecekler, Huzur-u Mahşer’de.
Bu defter, CİMER’in defterine benzemez!
Bu defter de burada kapanmaz.
Ey İnsanoğlu!
Daha ne kadar kirleneceksiniz?
Daha ne kadar pisliğe bulanacaksınız?
Kısacası Allah’ın haram kıldığı bütün günahlara boğazlarınızı zıkkımına kadar buladınız!
Şeytan Rabbine bir kez isyan etti ve cennetten kovuldu.
Bu kadar günaha, pisliğe bulanmış sizler…
Cennete gireceğinize, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in komşusu olacağınıza gerçekten inanıyor musunuz?
Öldürdünüz!
Tecavüz ettiniz!
Faiz yediniz!
Yetim
Öksüz
Dul hakkı demediniz, zıkkımlandınız!
Acizi ezdiniz!
Ağaçları yaktınız!
Peygamberin “ayakları altına cenneti serdiği kadınlarımızın” kanını ellerinize bulaştırdınız.
Yahudi’nin “vaat edilmiş toprak” deyip yapmadığını bırakmadığı bu muhteşem toprakların kıymetini bilmediniz.
Kur’ân-ı Kerîm’de adından sıkça bahsedilen zeytini bile “katli vacip” diyeceksiniz neredeyse…
Ata tohumlarını torunlarınıza bırakmaktan bile âciz kaldınız!
Ölün yahu ölün!
Yaşadığınızı mı zannediyorsunuz?
Yaşattıklarınızı yaşamadan ölmek yok!
Ama evlatlarınızdan…
Ama torunlarınızdan çıkaracak Allah!
Hem de fitil fitil.
Havalar çok sıcak, lütfen zorunda kalmadıkça dışarıya çıkmasın yaşlı ve hastalarımız.
Mahalle
Site
Apartman
Komşularınızı koruyup gözetin, ihtiyaçlarını sorun.
Tıpkı eskisi gibi; çocukluğumuzda olduğu gibi…
Sevgiyle arının.
Sevin yahu, sevin.
En büyük şifadır “Seni seviyorum” demek.
Siz okurlarımı seviyorum.
M&DEV