Tarımın Yüzyılı Üreten Toprak, Güçlü Türkiye

Tarım…
Hayatın başladığı yer.
Ve bugün, sanayi devriminin gölgesinde unutulmaya yüz tutmuş bu kutsal alan,
Türkiye’nin geleceğinde yeniden ön sıralarda yerini alıyor.
Tarım bir seçenek değil, zorunluluktur.
Bu zorunluluk sadece gıda ihtiyacını karşılamaktan ibaret değildir;
ekonomik bağımsızlık,
sosyal adalet,
stratejik egemenliğin temelidir.
Toprağı işleyen el, sadece ürün değil;
gelecek,
güvenlik,
refah üretir.
İşte bu bilinçle hareket eden MÜSİAD, tarımı yalnızca kırsal bir uğraş olarak değil,
Türkiye’nin kalkınma vizyonunun merkezine yerleştirilmesi gereken bir temel güç olarak görmekte.
MÜSİAD, sadece sanayi, teknoloji, ihracat değil;
üretim,
tarım
ve kırsalda da söz sahibi olmanın,
Türkiye Yüzyılı için vazgeçilmez olduğuna inanıyor.

MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir’in öncülüğü,
kurul üyelerinin katkıları ve yapılan çalışmalar,
bu vizyonun sahaya yansıması;
toprağın yeniden değer bulması için verilen kararlı bir mücadeledir.
Bu mücadelede en büyük paylardan biri de,
MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi,
Sektör Kurulları Başkanı
ve
Özen Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Özen’e aittir.
Tarımı yalnızca ekonomik bir sektör değil,
aynı zamanda
stratejik güvenlik
ve
toplumsal sürdürülebilirlik meselesi olarak gören bir anlayışı temsil etmektedir.
Geçtiğimiz günlerde MÜSİAD Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen yoğun diplomasi trafiği de
bu vizyonun güçlü bir yansımasıydı.

Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu Başkan Vekili Sayın Zümrüd Begüm Ögel,
önceki dönem Tarım Bakanı Sayın Mehdi Eker,
TKDK Başkanı Sayın Dr. Ahmet Antalyalı
ve
Ticaret Bakanı Sayın Ömer Bolat ile yapılan görüşmeler;
sadece sembolik değil,
geleceğe yönelik yol haritalarının çizildiği,
çok katmanlı, stratejik buluşmalardı.
Bu toplantıların ortak paydası:
Üretimi artırmak.
Gençleri toprağa yeniden çekmek.
Verimliliği yükseltmek.
Ve tarımı
teknolojiyle,
vizyonla,
girişimcilikle buluşturmak.

Cemal Özen’in öncülüğünde gerçekleştirilen bu buluşmalar,
sadece sektörün değil;
ülke ekonomisinin de can damarlarından biri olan tarımın geleceğini şekillendirme iradesi taşımaktadır.
Gıda güvenliği,
kırsal kalkınma
ve
sürdürülebilir üretim konularında dile getirilen öneriler,
Türkiye Yüzyılı hedefleriyle tam uyum içindedir.
Bugün geldiğimiz noktada;
Türkiye’nin sadece tüketen değil,
üreten,
ihraç eden
ve
besleyen bir ülke olması için
bu tür birlikteliklere her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
Cemal Özen’in şahsında somutlaşan bu öncülük anlayışı,
iş dünyası ile kamu yönetimi arasında kurulan sağlam köprülerin
ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Tarım varsa, hayat var.
Ve bu hayatı geleceğe taşımak için
vizyon sahibi insanlara,
akılcı politikalara,
samimi iş birliklerine ihtiyacımız var.
Bu yazı bir teşekkür,
bir tespit
ve aynı zamanda bir çağrıdır:
Toprağı hor görmeyen,
çiftçiyi unutmayan,
emeği baş tacı eden herkesle…
Türkiye Yüzyılı’na doğru birlikte yürümek.