Yarının Hesabını Kolaylaştıran Enerji Modeli

Türkiye’de elektrik piyasasında
bir süredir hayatımızda olan bir uygulama var.
“Serbest tüketici” olma hakkı.
Kabaca şu demek:
Yıllık elektrik tüketiminiz belli bir seviyenin üstündeyse,
artık mecburen tek bir yerden elektrik almak zorunda değilsiniz.
Tedarikçinizi seçebiliyor,
farklı tarifeleri karşılaştırabiliyor,
size daha uygun fiyat sunan firmaya geçebiliyorsunuz.
Ama sorun şu.
Bu haktan haberi olan işletme sayısı,
potansiyelin çok gerisinde.
Yıllık 15.000 kWh ve üzeri elektrik tüketen
binlerce sanayi işletmesi,
atölye, fırın, market, AVM içi mağaza,
“Nasıl olsa herkes aynı fiyatı veriyor” zannedip
otomatik pilotta fatura ödüyor.
Burada devreye,
piyasada aktif olan tedarikçilerden biri giriyor,
Uludağ Elektrik.
Firma,
81 ildeki sanayi ve ticarethane abonelerine
“serbest tüketici” kapsamındaki indirimli tarifelerle
elektrik sağlıyor.
Yani ne oluyor?
Elektrik aynı elektrik.
Hat aynı hat.
Hizmet kalitesi değişmiyor.
Ama tarifeniz değişiyor.
Siz, Uludağ Elektrik’le indirim sözleşmesi yaptığınızda,
aynı elektriği
daha avantajlı fiyatla kullanabiliyorsunuz.
Bir de işin şu tarafı var.
Öngörülebilirlik
Sürdürülebilirlik
Nakit akışı yönetimi
Uludağ Elektrik, kendini tam da buraya konumlandırmaya çalışıyor.
Diyorlar ki:
“Her işletmenin tüketim alışkanlığı, ödeme disiplini,
iş modeli farklı. Biz de herkese tek beden gömlek giydirmiyoruz.”
Nasıl?
Kimi işletmeye vadeli ödeme seçeneği,
Kimine ön ödemeli alternatifler,
Kimine sezonluk dalgalanmalarına göre
esnek sözleşme yapıları…
Amaç şu:
Hem bugünün faturası nefes aldıracak,
hem de yarının enerji planlaması
daha kontrollü olacak.
“Biz bütün Türkiye’ye açığız” diyorlar
Uludağ Elektrik’in ilginç taraflarından biri de şu.
Sadece kendi hizmet bölgesine
kapanıp kalmak istemiyor.

Uludağ Elektrik Genel Müdürü Remezan Arslan ve ekibi,
“Türkiye’nin her yerinde varız”
demeyi önemsiyor.
Bu amaçla,
hizmet bölgesi dışındaki 77 ilde
Uludağ Elektrik adına
indirimli elektrik satışı yapabilecek
acentelikler oluşturuyorlar.
Yani model şöyle çalışıyor.
Bir yanda,
kendi ilinizdeki acente üzerinden
daha uygun elektrik tarifesine erişen işletmeler.
Diğer yanda,
bu satışlardan komisyon gelir elde eden acenteler.
Genel Müdür Arslan’ın kafasındaki çerçeve net.
“Kazan-kazan” düzeni.
Hem işletme kazanacak,
hem acente kazanacak,
hem de tedarikçi firma büyüyecek.
“Enerjide güven olmadan olmaz”
Enerji işi,
öyle “Bugün var, yarın yok”
diyebileceğiniz bir alan değil.
Elektrik,
bir sanayicinin üretim bandı için
oksijen neyse odur.
O yüzden Arslan da
ısrarla şu noktaya basıyor.
“Enerjide güven, süreklilik ve öngörülebilirlik olmadan
sağlıklı planlama yapılamaz.”
Bu cümlenin altını çizelim.
Çünkü bir işletmenin en çok korktuğu şey,
orta vadede hesap edemediği maliyetler.
Elektrik faturası,
her ay sürprizli gelen bir zarfa dönüşüyorsa,
işin rengi değişiyor.
Tam burada devreye
şu üç kelime giriyor:
Planlama, bütçe, rekabet.
Rekabet gücü dediğin sadece üretimle olmaz
Şunu kabul edelim.
Daha fazla üreten değil,
daha akıllı yöneten kazanıyor.
Eğer siz üretimde,
kalitede,
insan kaynağında iyiyseniz ama
enerji maliyetlerinizi kontrol altına alamıyorsanız,
bir yerlerde eksik var.
İşte bu indirimli elektrik modelleri,
tam da o eksik halkaya oynuyor.
Daha düşük maliyet,
Daha öngörülebilir fatura,
Daha esnek ödeme koşulları…
Sonuç?
Rekabette bir adım öne geçme şansı.
“Serbest tüketici” misiniz, gerçekten biliyor musunuz?
Bir soru sorayım.
Yıllık tüketiminiz
15.000 kWh’in üzerinde mi?
Cevabınız “Evet” ise,
siz aslında serbest tüketicisiniz.
Yani tedarikçinizi seçme hakkınız var.
Ama:
Bu hakkı kullanıyor musunuz?
Tarifeleri karşılaştırdınız mı?
İndirim sözleşmesi yapmayı düşündünüz mü?
Pek çok işletme sahibiyle konuştuğunuzda
şunu duyarsınız:
“Aman hocam, biz anlamayız o işlerden…”
Tam da bu yüzden,
fiziki işlem merkezleri,
dijital platformlar
ve her ilde oluşturulan
acenteler önemli hale geliyor.
İşletme,
kendi şehrinde,
karşısında muhatap buluyor,
sözleşmesini ona göre yapıyor.
Kapanışı şöyle yapalım,
Elektrik faturası
her ay geldiğinde öfkelenmek,
“Bu ne ya!” demek kolay.
Zor olan şu.
Tüketim miktarınızı bilmek,
Haklarınızdan haberdar olmak,
Piyasayı yoklamak,
Size uygun modeli seçmek.
Uludağ Elektrik örneği,
Türkiye’de enerji piyasasının
sadece “al-ver” mantığından çıkıp
ortak fayda merkezli
modeller üretebildiğini gösteriyor.
İndirimli elektrik,
doğru planlamayla
sadece bugünün değil,
yarının da hesabını kolaylaştıran bir araç modeli olabilir.




